edouz asansör etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edouz asansör etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2013 Cuma

Asansör Tarihcesi

 Asansör Tarihcesi

  Çok eski çağlardan orta çağa 13. yüzyılın başlarına kadar kaldırma araçlarının arkasındaki güç, insan ve hayvan gücüydü. Eski Roma İmparotorluğu saraylarında katlar arasında inip çıkan dolapların bulunduğu yazıtlarda üzerinde yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Romalı Mimar VİTARÜS M.S. 26 yılında yazmış olduğu eserde Roma’da M.Ö. 236 yıl önce dahi yük kaldırmak ve indirmek için bir takım araçlarından söz etmiştir. Daha sonra bu dolapların ilkel bir asansör olduğuna o zamanki bilim adamları karar vermişlerdir.Orta çağ dönemlerinde buna benzer dolapların (asansör) manastırların duvarlarında dışarıdan faaliyet gösteren asansörlerin olduğu bilinmektedir. Bu tür asansörlerin daha çok savunma ve korunma amaçla yapıldığı sanılıyor. 17. yüzyılın başlarında VELAYER adındaki bir Fransız mimar bu ilkel aleti biraz daha geliştirerek karşı ağırlık ile daha iyi dengede çalışmasını sağladı. Bu alet elle çevrilerek hareket ettiriliyordu. Bunun adına uçan sandalye adını vermişti. 15 yıl sonra Amerikalı mimar HENRY WATERMAN daha büyük bir dolap yaptı ve iki katlı bir binada kullandı. Bu aleti basınçlı hava ile çalıştırarak insan gücüne ihtiyaç kalmadığını gösterdi.  1867yılında EDOUX adında Fransız mühendis uluslararası Paris sergisi münasebetiyle yeni bir kaldırma makinesi yaptı ve adını ASANSÖR (Asseneeur) koydu. Bu makine ziyarete gelen misafirleri en yüksek noktaya kadar çıkartıp indiriyordu.1878 yılında yine Paris sergisinde EDOUX Asansör ile 62.5 metreye yüksekliğe çıkarmayı başardı.1880 yılında bu kez Alman fizikçi ERNER VAN SİEMENS yeni bir buluş ortaya çıkardı. MANNHEİM sergisinde elektrikten faydalandı. 1889 yılında Paris’te açılan bir sergide ünlü Fransız mühendis EİFFEL adını ölümsüzleştirdiği bir de asansör kurdu ve insanları zahmetsiz bir şekilde bu kuleye çıkararak Paris’i seyrettirdi.Ülkemizde ise ilk defa asansör; İstanbul'da tarihin saklı olduğu bir kent olan Altın Boynuz'un büyüleyici güzelliğine bakan otelde (Pera Palas), Orient Expres yolcularını ağırlamak için 1892 yılında Fransız mimar Alxander Valley tarafından inşa edilmiştir. Beyoğlu'nda ilk elektrik kullanan bina olmakla birlikte, Türkiye'nin en eski elektrikli asansörü de Pera Palas otelinde bulunmaktadır. (1892) Otelin en güzel köşelerinden birini oluşturan asırlık asansör, günümüze kadar güzelliğini koruyarak gelmiştir. 5 kişi (400)kg bir ağırlık taşıyabilen bu asansörün haftada bir bakımı ve yılda bir kez de muayenesi yapılmaktadır. Bir Liftboy'un idare ettiği asansörde şimdiye kadar önemli bir kazanın meydana gelmemesi yüzyıllık olan bu asansör için bir gurur kaynağı olmuştur. İZMİR’de 1907 yılında Musevi bir vatandaş olan Nesim Levi tarafından Karataş semtinde bir Asansör kuruldu, Özelikle yaşlı ve sakatların kullanımı için yapılan bu asansör önceleri su buharı ile çalışıyordu bugün ise elektrikle çalışıyor. Bu yapı İzmir’in tarihi asansör kulesidir. 60 metre yükseklikte olan bu kulede 55 metre seyir mesafeli iki asansör bulunuyor. Yakın bir döneme kadar bozuk olan bu tarihi asansörler 1995 yılında İzmir belediyesi tarafından restore edilmiştir.19.yüzyılın başlarında dünyada asansörlerde yapılan teknolojik devrimler sayesinde hızla ivme kazanarak Uluslararası dev firmalar kurulmuş ve asansörde adeta bir teknolojik devrim yaratılmıştır. Bugün hem dünyada hem de ülkemizde hızları saniyede 8 metre olan ve 400 metreye kadar yükselen asansörler yapılmaktadır. 20-25 kişiyi rahatlıkla taşıyan bu asansörler akıllı asansör olarak adlandırılmaktadır